
ÇEMBER … “ Ya dışındasındır çemberin/ Ya da içinde yer alacaksın” diyor Yeni Türkü eski bir şarkısında. Candan Erçetin’in yorumu da ayrı bir güzellikte. Ama bu yazıda şarkıdan, değil de şarkının çağrıştırdıklarından yola çıkarak, yakınımızdaki kan ve ateş çemberinden/çemberlerinden söz etmek istiyorum. Son günlerde kan, ateş ve ölüm çemberi büyümeye devam ediyor: hem Doğu ve Güneydoğuda, hem de Filistin, Lübnan topraklarında…Irak’ta ise işgalin başlangıcından bu yana, kan-ateş ve ölüm çemberi tüm ülkeyi kuşatmış durumda. Her gün onlarca, yüzlerce insan ölüyor. Bunlar da haber ajanslarına ulaşanlar ve duyabildiklerimiz…Her gün bu tür haberler artık alışkanlık ve duyarsızlıkla karşılanır oldu. Niçin mi? Onlarca, yüzlerce insanın ölüm haberi artık gazetelerin kıyısında köşesinde veriliyor. Belki okuyanlar da artık bu tür haberleri pek umursamıyor. Ölüme, öldürmeye alışmış ve bunu bir yöntem haline getirmiş bir dünyada yaşıyoruz. Ahlakın ve hukukun ötesinde bir dünya…Sonuç işte ortada, yak...