Posts

Showing posts from 2006

Fichte Üzerine Bir Kitap

Image
FICHTE: ÖZGÜRLÜK HAVARİSİ Ufuk Coşkun Alman İdealizmi I: Fichte Haz. Eyüp Ali Kılıçaslan-Güçlü Ateşoğlu Ankara: Doğu Batı Yay., 2006, 548 syf. Almanların ulus devlet olma süreci, onlarca prensliğin bir araya gelmesi ve tek bir bayrak altında birleşmeleri ancak birtakım koşullar altında gerçekleşti. Tarihsel olarak diğerlerinden daha farklı bir evrim geçiren Almanların ulus olma serüveni de farklıydı. İlk olarak, sanayi devrimiyle birlikte burjuvazinin başını çektiği ticari, ekonomik ve siyasi örgütlenmenin gereklerini yerine getirmek durumunda kaldılar. Ama daha önce doğuda Rus, batıda Fransız ve İngiliz tehdidine karşı birlik oluşturmaları gerekiyordu. Daha geç sanayileşmiş, emperyal bir güç olarak sömürge hareketlerine çok geç katılmış ve birliğini daha sonra tamamlamıştı. Bu sömürgeci arzuları yirminci yüzyılda iki dünya savaşının da tetikleyicisi oldu. “Büyük idealistler kendi dönemlerini öyle bir çağ olarak görüyorlardı ki artık insan tini tarihteki etkinliğinin imleminin

Bilişim Toplumu ve Etik Sorunlar

Image
BİLİŞİM TOPLUMU ve ETİK SORUNLAR Gözde Dedeoğlu Alfa Aktüel Yayınları, 2006. Bilgisayarlar, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren güçleri ve işlevlerinde kaydedilen hızlı gelişim ve özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde iletişim teknolojilerinde yaşanan başdöndürücü gelişmelerle birlikte bireysel ve toplumsal yaşamları çok yönlü etkileyerek değiştirmeye başladı. Bilişim teknolojileri gücü ve yaygınlığı nedeniyle kullanıldığı alanı derinden etkilemekte, bu etkiler kurum ve işlevlerde değişikliklere neden olmakta. Neredeyse her alanda işler bilişim teknolojileri kullanılarak yapılmakta, gereksinimler bilişim teknolojileri kullanılarak karşılanmakta. Ne var ki, bilişim teknolojilerinin sağladığı bu olanak, günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak karşılıklı ve etkileşimli olarak bilgilenen bireylerin oluşturduğu bilişim toplumunda ortaya çıkan yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Günümüz bilişim çağında etik sorunlar önceliğini korumakta hatta her za
Image
İoanna Kuçuradi'den "Schopenhauer ve İnsan" Etiğe giden yolda "Schopenhauer ve İnsan" İsmail H.DEMİRDÖVEN Schopenhauer üzerine Türkçe olarak yazılan ciddi incelemelerden birisi -belki de ilki-, ilk baskısı 1968 yılında yapılmış olan, tanınmış felsefecimiz İoanna Kuçuradi'nin "Schopenhauer ve İnsan" incelemesidir. Bu inceleme aradan otuz sekiz yıl geçtikten sonra yeniden yayımlandı. Kitabın, birisi tek başına, diğeri de Kuçuradi'nin "Nietzsche ve İnsan", "İnsan ve Değerleri" kitaplarıyla birlikte bir bütün olarak okunabilir ve değerlendirilebilir olma gibi bir özelliği bulunmaktadır. "Bir insan, kendi-bilincine-en azından,Kendi-bilinci gereksinmesine ve çabasına-Ulaşınca, bir kişi olur: Bundan önce, bunaUlaşmadıkça, kişi değildir-şu 'homo sapiens'inBir 'örneği'dir yalnızca"Oruç Aruoba, "Yürüme"denHegel'den on sekiz yaş küçük olan Arthur Schopenhauer'ın yaşadığı yıllar (1788-1860)
Image
Montaigne'in Denemeler'i eksiksiz olarak Türkçede... Tamamı ilk kez... Montaigne'in denemelerinden seçmeler -kimi zaman sadeleştirilerek- daha önce de yayımlanmıştı. Montaigne'in denemelerini sadece bu seçmelerden okuyan ve okuduğu kadar olduğunu sanan okur, Cem Yayınevi'nden çıkan dört ciltlik yapıtı gördüğünde şaşırabilir. Öner YAĞCI "Yazarların çoğunda yazan adamı görüyorum, Montaigne'de ise düşünen adamı." MontesquieuHüsen Portakal'ın Türkçeye çevirdiği ve 4 cilt olarak yayımlanan Bütün Denemeler'le kültürümüzün önemli bir boşluğunun giderildiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü "deneme"yi bir edebiyat türü olarak yaratan ve yaygınlaştıran kişinin Montaigne olduğunu bilmeyen yoktur. Onun bu başarısındaki gizin anlaşılması için neler yazdığının bilinmesinin zorunluluk olduğu da mutlaka söylenmelidir. Hüsen Portakal, "400 yıl önce Montaigne'in kaleme aldığı Denemeler, özellikle eğitim ve felsefe konularında ortaçağ dogmatizmin

2006 Dünya Felsefe Günü Etkinlikleri

Image
Felsefe Grubu Eğitimi’nin 21. Kuruluş Yıldönümünde DÜNYA FELSEFE GÜNÜ ETKİNLİKLERİ: FELSEFE, SANAT VE BİLİM İLİŞKİLERİ Tarih: 30 Kasım Perşembe 2006 Saat :10:00-12:00 Açılış Konuşmaları: Prof. Dr. Alper Akınoğlu (Ç.Ü. Rektörü) Prof. Dr. A. Necmi Yaşar (Ç.Ü. Eğitim Fakültesi Dekanı) Prof. Dr. Adnan Gümüş (Felsefe Grubu Eğitimi Bölüm Başkanı) Şair-Yazar Enver Ercan(Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı) I. OTURUM: Oturum Başkanı: Adnan Gümüş Konuşmacılar: Uluğ Nutku: Bilim ve Sanat Arasında Felsefe İoanna Kuçuradi: Sanatın Felsefeye Yararı İ. Çetin Derdiyok: Sanatı Anlamak Mustafa Günay: Edebiyatın İçindeki Felsefe Yer: Çukurova Üniversitesi, Mithat Özsan Amfisi 12:00-13:30 Öğle Yemeği II. OTURUM: Saat :13:30-15:00 Oturum Başkanı: Uluğ Nutku Konuşmacılar: Cahit Aslan: Felsefenin Sosyolojisi. Celal Gürbüz: Özgürlük ve Değer Mustafa Okan: Öykülü Resimler Çetin Yiğenoğlu: Pop Özne Nazire Akbulut: Alman Romantik Yazınında Felsefi Etkiler 15:00-15:15 Ara III. OTURUM: Saat :15:15-16:00 ”(

Gözde Dedeoğlu'nun kitabı..

Image
Bir Felsefî İfşaat... SERVER TANİLLİ Okurların bildiği bir şeyi tekrarlamak gerekecek: Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile sosyalizmin Batı'da çatlaması, asıl besini antikomünizm olan geleneksel sağ'ın ideolojisinin parçalanmasına da yol açarken, ''yeni liberalizm'' -tek ideoloji olarak- tahta çıktı. Başta Amerikan kapitalizminin bu uyduruğu, tek doğru ve seçenek olarak, bütün dünyaya dayatılıyor. Gerektiğinde, zorla; yani emperyalizme kalkarak! Akıl hocaları da var: Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Örgütü ile Dünya Ticaret Örgütü... Bu ''tek boyutlu'' ideoloji, doğaya ve yaşama ilişkin her şeyi metalaştırıp pazarlarken, belki de en korkuncu, ''ortaklaşa olmamız gereken'' i yıkıyor, ''kamusal'' la ''sosyal'' i de piyasanın emrine veriyor. Ve liberalizm, başta medya olmak üzere, hemen her ülkede uluslararası iktisadî ve parasal büyük kurumları, kuruluş

2006 Dünya Felsefe Günü Mesajı

Image
2006 DÜNYA FELSEFE GÜNÜ MESAJI Dünya Felsefe Günü kutlamaları, bizde olduğu gibi dünya ülkelerinde de yayılıyor. Kimi ülkelerde bir gün, kimi ülkelerde de bir hafta boyu düzenlenen etkinliklerle kamuoyunun dikkati felsefeye ve felsefe bilgisinin yaşamdaki yerine çekiliyor. Dünya Felsefe Günü üç yıl Paris’te, UNESCO Merkezinde görkemli bir şekilde kutlandıktan sonra, bu geniş boyutlu uluslararası kutlamanın her yıl başka bir ülkede yapılmasının uygun olacağı; bunun, bir Felsefe Günü ilân etmenin amacına daha çok hizmet edebileceği düşünüldü. Böylece 2005 yılının kutlanması Şili’de (Santiago’da) yapıldı, bu yıl da Fas’ta (Rabat’ta) yapılıyor. Gelecek yıl, Dünya Felsefe Gününe biz, İstanbul’da ev sahipliği yapacağız. Ukrayna da 2008 yılı için sırada. Bu kutlamalar çok sevindirici. Ne var ki felsefî bilginin yaşamın çeşitli alanlarında etkili olabilmesi için, felsefenin yararlarını yalnızca anlatmak yetmez. Felsefî bilgiye dayanan yaptıklarımız-ettiklerimizle, felsefenin yararlarının örnek
DÜNYA FELSEFE GÜNÜ KUTLANDI (13.11.2006) H. Haluk ErdemYamaç: “Felsefi etkinlikleri dogmalardan kurtarmak hepimizin görevi”Gazi Üniversitesi ile Bilim ve Bilimsel Felsefe Çevresi tarafından 13Kasım’da Dünya Felsefe Günü çerçevesinde bir program düzenlendi.Üniversitemizde geçen yıl ‘Felsefe, Toplum ve Bilim’ paneliyle ilki kutlananDünya Felsefe Günü, bu yıl daha katılımlı etkinliklerle devam etti. Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonunda gerçekleştirilen programın açılışındakonuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, felsefe etkinliklerinin batı kaynaklarına göre Talesten başladığını söyleyerek, “Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarının katkılarının pratikte kaldığı açıktır” dedi. Helen-Roma antik felsefe döneminde önemli adımlar atıldığını ifade edenYamaç, “Tales’le başlayan dönemde sorular sorulmaya başlandı. Nasıldan çok,neden incelendi. Ortaçağdan sonra felsefenin farklı bir etki altına girdiğini görüyoruz. Ortaçağa kadar asl

Bilal'in Anısına

Image
BİLAL’İN ANISINA(25.10.1991) Üstüme geldi gece, her şey üstüme geldi Kaçamadım hüzünlerden Gül diplerine döktüm gözyaşlarımı Kanadı kırık yalnızlıklar uçurdum uzaklara Düşlerden işaretler bıraktım Geçtiğim sokaklara, yollara Kendimi geceye ve şarkılara bıraktım Kederli bir şarkı kısık sesli radyoda Mektup yazmak istiyorum Yakında askere gidecek bir dostuma Bilal ise daha önce asker olmuştu Sınır bölgesine gönderilmişti Onu Çayırlı karakolunda buldu ölüm Gençti doymamıştı dünyaya ve yaşamaya Tasarladıkları fazlaydı yaşadıklarından Düşlediklerinden azdı yaşadıkları Ölüm takılıyor aklıma Ölüm bulutu çöküyor düşüncelerime Gazetelerin ve devletin dilinde “şehit bir asteğmen” Oysa “hayatımızdan kopan bir parça” bizim için Bir şeyler eksildi sen gidince bizden de Gömdük seni kalbimizdeki bir zeytin ağacının altına Sınır boylarında geçen zamanların günlüğü Yaralı yüreklerde gizlidir şimdi Bu gece çok uzaklardayım Kendimden bile Radyoda şarkı nerelere götürdü beni Kaldım oralar